6 Ocak 2010 Çarşamba

YÜKSELEN BURJ’UM HALİFE

“Dubai, dünyanın en yüksek binası Burj Dubai’nin açılışını tarihe geçecek bir törenle yaptı. Dubai Emiri Şeyh Maktum, Dubai’ye 10 milyar dolarlık yardım sağlayan Abu Dabi Emiri Şeyh Halife’ye jest yaparak binanın adını Burj Halife olarak değiştirdi.”

Değiştirir tabi. Benim de bankalar peşimde koşturup alacaklılar boğazlamak isterken adamın biri bana 10.000 dolar verse ben doğacak ilk kızıma onun adını koyarım (Abdülhak Hamit olsa koyarım, fark etmez)

Düşündüm de, ben T.C. devletine 10 milyar dolar yardım yapsam, benim adımı nereye verirlerdi acaba? İlk aklıma gelenler…

- Bilen Çevreyolu: Avrupa’nın en uzun trafik kuyruğu

- Mustafa Bilen Acil Yardım ve Travma Hastanesi: Dünya’nın en uzun röntgen randevusu

- Mustafa Devlet Planlama Enstitüsü: Dünyanın en uzun kuyruklu yalan kuyruğu

- Kozmik Çıgan Odası: Buna yorum yok, yargı sürecine saygılıyız...

- Burj El Çıgan: Tahminimce bu da bana Türkiye’nin en uzun penisine adımı verme şerefi sağlar…

Geyikten ötesi, biz Türkler her zaman “en büyük” olmayı sevmişizdir. Eskiden “Balkanların en büyüğü” olmakla övünürdük yaptığımız her şeyde (Çocukluğumda ha bire metan patlamalarıyla gündeme gelen şimdi adını hatırlayamadığım çöplük için bile haberlerde Balkanların en büyük çöp toplama alanı demişlerdi zamanında, o derece), şimdi küreselleştik, “Avrupa’nın en büyüğünü” yapıyoruz her yere. Mesela Şişli Adliye Sarayı için hazırlanan ilanlarda Recep Tayyip Erdoğan “Avrupa’nın en büyük Adliye Sarayı buraya inşâ ediliyor!” diyor utanmadan, bir şehrin o kadar büyük bir adliye binasına neden ihtiyaç duyacağını hiç sorgulamadan…

Ben de salonuma “Avrupa’nın en büyük ütülenmeyi bekleyen kıyafet dağı”nı kurdum. Küçük dağları ben yaratıyorum, büyükler dedemden miras…

0 yorum:

Yorum Gönder