13 Eylül 2010 Pazartesi

PORTAKALI SOYDUM, BAŞUCUMA REFERANDUM

12 Eylül 2010, yani okuduğu okul artık damarlarındaki kana işlemiş bulunan arkadaşım Tepecan’ın tabiri ile 80 darbesinin 30. Yılı, Türkiye’de siyaset bilimi açısından oldukça gözle görülür bir vakanın takvimlerdeki yeri oldu. Lafı uzatmaya gerek yok, hepimiz biliyoruz işte yeni anayasanın kabulü için yapılan referandumu ve sonuçlarını. Bu anayasanın kabul edilmesine üzülen kesimde olduğumu biliyorsunuz zaten hepiniz ama bu yazının amacı neden üzülüyorumu açıklamak değil.

Evet, bu anayasanın kabulü ile Ak Parti hükümeti üyeleri ve bilimum milletvekilleri, il başkanları vs. hem göreve gelmelerinden önce hem de görevleri esnasında yedikleri naneler yüzünden kendilerini yargılama hakkına sahip tüm adli organların üyelerini belirleme şansına sahip oldular mı? Oldular. Zaten her genel seçim ile allak bullak olan bürokratik kadrolarda istemedikleri en düşük seviyeli memuru bile isterlerse en iğrenç koşullarda çalıştırıp hiç bir sosyal hak vermeyerek kovamasalar bile istifa etmeye zorlayacak güce sahip oldular mı? Oldular. Sürekli demokrasi nutukları atarken kendilerine karşı çıkabilecek her sesi susturabilmek için elleri altındaki sivil kolluk güçlerine direkt komuta hakkı elde ettiler mi? Ettiler. Askeri organların kararları üzerinde aslında zaten 60’lardan beri hükümetin son sözü söyleme hakkı vardı ama kimse ordu ile arasını bozmaya cesaret edemediği için bunu kullanmıyordu, bunların korkuları da olmadığından onu da yaptılar, bunun anayasa ile pek alakası yok. Kısaca, AKP genel seçimlerden hemen önce bu anayasayı kabul ettirerek eğer seçimlerde bir kez daha kazanırsa (ki bu hızla giderse siyasi dünyamızın geri kalanları kazanır) bir daha diğer cephelere rahat vermeyecek kadar sistemi ele geçirme; eğer kazanamazlarsa da yaptıkları yanlarına kâr kalacak şekilde sıyrılma platformu hazırlamış oldu. Bu ülkenin de %58’i buna evet dedi, yapacak bir şey yok.

Bir çok kişi Aziz Nesin’in “bu ülkenin %60’ı aptaldır” lafına gönderme yapıyor şimdi. Haksızlık ediyorsunuz arkadaşlar. Gelin anlatayım neden bu sonuçla karşılaştık:

Anayasa gibi en baba hukukçuların bile anlaşmazlığa düştüğü bir konuda halkın kendi haline bırakıldığında sağ duyulu bir karar vermesini beklemek herhalde Hitler’in kendi kendine faşist politikasından vazgeçmesini beklemekle eşdeğerdi. Geçtim ilokul ya da lise mezunu olup hayattaki esas derdi evine iki tane ekmek götürmek olan esas oy potansiyelini, sizin benim gibi üniversite mezunu, biraz daha detaylı takip eden kitle bile anayasa gibi bir konuda yeterli bilgi sahibi değildir eğer özellikle onları bilgilendirmeyi amaçlayan birileri ile karşılaşmadılarsa. Düşünün, bunu cidden duydum ki, bazı insanlar “BDP de CHP de hayır oyu kullanın diyor, demek ki CHP PKK ile işbirliği yapıyor” diyebiliyorlar. Hani düz mantık bile değil bu. Ama neden böyle? Şimdi bu referandumu AKP mi kazandı? HAYIR! Bu seçim değil ki bir parti kazansın diğeri kaybetsin. Esas nokta da bu zaten: Ana muhalefet ve muhalefetin geri kalanı bunun bir anayasa oylaması olduğunu unutup genel seçim havasında propoganda yaptılar. Başarısızlığı garantilemek için amacınızı yanlış belirlemekten daha güzel ne yapılabilirdi acaba?

AKP “Evet” oyu verdirmek için yaptığı tüm tanıtımlarda “eğer bu anayasay gelirse şunlar şunlar değişecek, şunlar olacak, şunlar kalkacak” dedi. Dediklerinin doğru mu yanlış mı olduğu ayrı bir tartışmanın konusu, ama hukuk gibi her zaman halkın ortalama algısının üzerinde kalacak bir konuda seçmenlere neden kendi istediğin oyu vermeleri gerektiğini anlatmanın en güzel yoluydu ve bunu bolca kullandılar. Dikkatinizi çekerim, bu tanıtımlar sırasında muhalefetin tanıtım çalışmalarını baltalamaları ya da güç kullanmaları yine başka bir konu. Burda “AKP yönetiminin yaptıkları meşru mudur”u sorgulamıyoruz. “Muhalefet eden başarısız oldu”yu düşünüyoruz.

Peki AKP’nin bu başarılı taktiğine karşılık muhalefet ne yaptı? Aslına bakarsanız ben burda şaşırdım. Çünkü (ana muhalefet olarak sadece onları sayabiliyorum şu an) CHP’nin Kılıçdaroğlu ile daha akıllıca bir siyaset izleyeceği ve etkili muhalefet olacağı inancındaydım ama feci yanılmışım. Kılıçdaroğlu sanki Baykal’ın DNA’sından birebir kopyalanmış gibi davrandı ve halka hitap ederken “Bu anayasaya evet derseniz şunlar şunlar olacak, şunlar değişecek, böylelikle hepimiz arkamızda açık şemsiyelerle dolaşacağız” demek yerine gitti ve “Bu AKP’nin anayasasıdır, AKP zaten tu kakadır, öyleyse hayır deyin” şeklinde dolandı. Bunda iki büyük hata var:

1 – Az önce de bahsettiğim gibi, halka yeni anayasanın neyi değiştireceğini anlatmadın, sanki bu bri genel seçimmiş gibi davrandın ve “onları değil bizi seçin” dedin. Halbuki halk bunun “AKP mi CHP mi” seçimi olmadığının bal gibi farkındaydı.

2 – Sadece AKP karşıtı propoganda yürüterek AKP sempatizanı seçmen kitlesini kendinden direkt soğutmuş oldun. Halbuki bir önceki seçimlerin sonuçlarına baksaydın soğuttuğun kitlenin anayasayı kabul etmeye yeterli çoğunlukta olduğunu görecektin.

CHP’nin bu stratejik hatasına MHP ve BDP de aynı şekilde katılınca ortada “Hayır deyin çünkü AKP yaptı anayasayı” diye bağıran bir koro komedisi oluştu. AKP’nin belki de halka anayasanın ana içeriği hakkında bilgi vermekten uzak tek propoganda mesajı olan “Askeri darbe düzenini değiştirmek” de zaten olağanüstü hal yıllarında her iki evladından birini sivil savaşa kurban vermiş Doğu illerindeki etnik grupları coşturdu. Burda dikkat eidn yine “AKP’nin dedikleri gerçek miydi, o insanlar askeri darbe yüzünden mi öldü yoksa askeri darbe yüzünden daha fazla insanın ölmesi engellendi mi” gibi konulara girmiyorum. Politika gerçekleri anlatma sanatı olsaydı tek parti hepimize yeterdi. Oysa biz insanlara tek TV kanalı bile yetmiyor.

Sonuç olarak, Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor. ŞRTE’nin yurtdışındaki ve deniz aşırı ülkelerdeki destekçilerine selam göndermesi şaka gibi. O da zaten seçim kaznamış gibi yaptı kutlamalarını ama onunki daha normal, zil takıp oynasa da olurdu, ne de olsa yargıdan kurtuldu. Şimdi gelsin gemicikler, dolarcıklar, hatta ülkecikler.

Evet oyu verip de referandumdan sonra “Bu millet adam olmaz abi” diyen arkadaşlar, biraz insaf edin. İnsanların kapasiteleri var ve hepsi farklı, anayasa gibi über karışık ve soyut bir konuda herkesin düşünerek anlayabileceği ve karar verebileceği yanılgısına düşmeyin, onlara gerçekleri anlatma konusunda kabızlık yapanlara suç atın biraz da. Umarım CHP cephesi bu oylamadan ders alır da genel seçimlerde daha etkili bir stratei belirler. Yoksa kendilerinin de dediği gibi bu referandum AKP hükümetinin güven oyu olur.

Obama’nın da arayıp kutlaması ayıp. Entrika dediğin biraz gizli kapaklı yapılır, racondandır yani. Yuh.