5 Mart 2010 Cuma

HSBC ve İK Politikaları

Çarşamba gecesi yaşadığım gıda zehirlenmesi vakası üzerine Perşembe günümü tamamen evde yatakta geçirdim, kafamın boynuma bu kadar büyük geldiği bir zaman dilimi daha hatırlamıyorum, o derece.

Bu über-neşeli halime bir de konfeti eklemeye karar verdikleri için HSBC bank insan kaynakları departmanına teşekkürlerimi borç bilirim, tanıyan varsa link yollasınlar lütfen, okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum bu yazıyı.

Direkt konuya dalacağım: Bu mudur sizin işe alım sisteminiz? Bu mudur yetkinlik ölçme-değerlendirme mekanizmanız? Aklınız nerede ey HSBC ahalisi? Saçmalamayın lütfen!

Olay şu: Geçen sene yazın iş aradığımda dönemde bu bankaya bir genel başvuru yapmıştım, çalışmak istediğim alanları da “pazarlama” ve “kurumsal iletişim” olarak belirtmiştim. Şu an Mart ayında olduğumuza göre aradan 8 ay geçmiş. Peki bu 8 ay içinde HSBC İK departmanı ne yapmış? Yememiş içmemiş “Acaba Mustafa’yı nasıl sinirden gülme krizine sokabiliriz” diye düşünmüş ve en etkili yöntemi bulmuşlar.

Telefonum çaldı, uzanıp açtım. HSBC insan kaynaklarından aradığını söyleyen genç bir bayan Mustafa Bilen’le görüşüp görüşmediğini sordu, ben de olumlu yanıt verince başladı saymaya.

- Merhaba Mustafa Bey, Temmuz ayında bankamıza yapmış olduğunuz başvurunuzu telefon bankacılığı müşteri temsilcisi pozisyonu için değerlendirmeye aldık, uygun olduğunuz bir zamanda sizinle görüşmek isteriz

Kaldım. Kal geldi. Resmen.

Bu başvuruyu 2009 Temmuz’da yaptığıma göre öğrenci olmadığım belli. Durum tespiti:

Koç Üniversitesi mezunu. Onur bursu sahibi. Çift anadal bitirmiş. 1 yıl küçük bir şirkette de olsa pazarlama iletişimi yöneticiliği yapmış.

Çağırılan pozisyon? Çağrı merkezi operatörlüğü. 10 saat penceresiz bir salonda 1 m2’lik bir hücreye tıkılıp müşterilerle telefonda konuşup sistem üzerinden operasyon yapan bu departmana genelde part-time çalışmak isteyen üniversite öğrencileri başvuruyor.

Sonuç? Benim telefondaki kadına önce “Ciddi misiniz?” demem, ardından da bu harika tepkimi “Pardon ama, doktoralı ekonomistleri de veznedar olarak mı çağırıyorsunuz?” şeklinde tamamlamam. Kadının “Teşekkür ederiz efendim” diyerek telefonu kapatması. HSBC’deki gelecek kariyer opsiyonlarımı bu şekilde baltalamam ama bundan dünya ağır siklet boks şampiyonu olmuş kadar şiddet dolu bir haz almam.

Tamam ekmek aslanın ağzında, tamam ortam çok kötü, tamam nitelikli elemanın değeri bilinmiyor ama, insanın bir özsaygısı var. Bu kadar da değil. Daha bugün öğle yemeğinde Harvard işletme mezunu, yine aynı üniversitede işletme üzerine bir de MBA yapmış bir adama yine aynı bankanın “peki İngilizceniz nasıl?” diye sorduğunu öğrendim. Tebrik ederim kendilerini. Ama adamın cevabı beni kırdı gülmekten: “Türkçemden biraz kötü”. Helal olsun.

Daha önce de buna benzer bir deneyimim olmuştu ama orası kurumsallıktan oldukça uzak bir yer olduğu için pek takmamıştım. Görüşmemizde bana “müdür pozisyonu için 6 ay deneme süresi olduğunu, bu sürede az maaş vereceklerini ama karşılıklı anlaşırsak süre sonunda tatmin edici bir rakama geçiş yapılacağını” söyleyen genel müdür bayanla histerik gülümsemelerim eşliğinde “müdür için deneme mi olur” tartışmalarımız “eğer bu rakamın altına düşerseniz beni aramayın diyeceğiniz rakamı öğrenebilir miyim” sorusuyla bitmişti. Bir rakam verdim, el sıkıştım ve ayrıldım.

Aradan 1 ay geçti, bir cumartesi öğlen vaktinde ben üniversitemin havuzunda keyif yaparken telefonum çaldı, açtım. Telefondaki malum genel müdür bayan vardı. “Müsait misiniz?” diye sordu, ben de “hayır değilim, elimde biram altımda mayom, havuzdaki bikinileri izliyorum” diyemeyeceğim için evet dedim”. Bana “bunun altında düşerseniz aramayın” dediğim rakamın bayağı altında bir teklifle “Mustafa Bey, deneme süresini es geçip sizinle direkt çalışmaya başlamak istiyoruz, teklifimiz de bu” diyordu. Ona da güldüm. “Yemek ve yol ücretini konuştuk, şimdi maaşa gelelim” şeklinde cümlem sonrasında birkaç saniyelik bir sessizlik oldu ve yine ben bozdum kaynağı benim mi onun mu olduğu belli olmayan sessizliği. “Teşekkür ederim XXX Hanım ama, verdiğiniz teklifi ne yazık ki kabul edemeyeceğim, benim beklediğimin oldukça altında, aradığınız adayı en kısa sürede bulmanızı dilerim” dedim, teşekkür etti ve kapattık telefonu.

Her şey ayrı absürt ülkemde…İşsiz kaldıysak 3 ay, bu yüzden işte…Üniversiteli gençler, sakın okuduğunuz okulla, bölümle, not ortalamanızla, klüp etkinliklerinizle filan kandırmayın kendinizi, mutlaka siz de karşılaşacaksınız, eğer ilk aldığını iş teklifi çok iyi ise eşek şansı var demektir size, gidin bir piyango bileti filan alın çalışmak yerine…

Sevgiler saygılar efendim…

3 yorum:

that girl dedi ki...

Hahaha, cok komikler ya. Aynisi benim de stajda basima geldi. Boyle cok buyuk bir ciddiyetle de cevap veriyorlar ya... ay yarabbim. PriceWaterHouseCoopers a basvurmustum stajim icin. Mart ayi civariydi basvurdugum da. Cevap agustosta geldi ve ben o sirada zaten staj yapiyordum. Ve gelen mail suydu:

"Merhaba,

Öncelikle şirketimize göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Başvuru formunuzu incelediğimizde şirketimize katılım isteğiniz bizi son derece memnun etmekle birlikte, bu yıl, rekabet koşulları oldukça yüksek olduğundan maalesef olumlu değerlendiremiyoruz. Bu sonucun sizi kariyer hayatınızın başlangıcında hayal kırıklığına uğratmamasını umarız.

PricewaterhouseCoopers'a göstermiş olduğunuz ilgi ve ayırmış olduğunuz zamandan dolayı teşekkür eder gelecek kariyerinizde başarılar dileriz.

Saygılarımızla,
PwC İnsan Kaynakları"

Allahim yani gul gul bi hal oldum ve su cevabi verdim bende:

"Merhaba,

Bana erken dönüş yaptığınız için çok teşekkür ederim. Sizle yakın zamanda tekrar kontak kurmayı düşünüyordum aslına bakarsanız, özgeçimişimi inceleyip zaman kaybetmeyin diye. Su an IBM Türk Limited Şirketi'ndeki stajımın son gününde olup, firmanızla çalışamamaktan aslında mutlu olduğumu ve çok bir kayıbımın olmadığını belirtmek istiyorum.

Zamanınız ve nazik ilginiz için teşekkürler.

Saygılarımla,
Bahar Yilmaz"

Baltaladim mi? Baltaladim kariyerimi PwCdeki. Ama oyle kariyer olmaz olsun ya. :D

Adsız dedi ki...

Hsbc den şaka gibi bir telefon geldi... Bir şirkette İnsan Kaynakları Sorumlusu olarak görev yapıyorum. 2005 senesinde yeni mezun olmuştum ve bir çok yere genel iş başvurusu yapmıştım. Bu geçen sürede bir şirkette 3 yıl İK Sorumlusu Yardımcılığı ve 2 senedir de İK Sorumlusuyum. 2005 senesinde özellikle İK'da değerlendirilmek üzere bir bir başvuru formu göndermiştim. Bundan 10 gün önce HSBC İK'dan aradığını söyleyen bir bayan aradı ve iş başrumla ilgili olarak görüşmek isteidğini söyledi. İlk başta çok şaşırmıştım ve İK pozisyonu için aradığıklarını düşündüm. Telefondaki bayan bana Telefon Bankacılığında Sigorta satışı yapıp yapamayacağımı sordu bunun üzerine bende size benim böyle bir başvurum mu oldu dedim. Arkadaşlarımdan birisi şaka yapıyor sandım. Telefondaki bayan 2005 senesindeki başvurumla ilgili olarak aradığını söyledi... Tepkim direk olarak 2005 mi oldu... Bende cv.im de ne yazdığını cv.in İK posizyonu için olup olmadığını sordum. Telefondaki bayan İK Pozisyonu için başvurmuşsunuz ama biz Telefon Bankacılığı için uygun gördük dedi. Bende sizin uygun görmeniz mi önemli benim ne istediğim mi dedim. Sonrada bende İK Sorumlusuyum ama sizin gibi saçma sapan işler yapmıyoruz dedim. Tabi telefon doğal olarak kapandı. HSBC 5 sene önce benim İK için gönderdiğim cv.ye karşılık olarak beni sigorta satışı yapmam için uygun görüyor... HSBC İK yı hep birlikte alkışlıyoruz...

Adsız dedi ki...

huseyin avni sozen anadolu lisesi ve sonra osym burslu yeditepe mezunuyum sonra marmarada master yaptım.Hic bizaman eigiyim sklemedimm ama kendi cabam ve ing gitimler neticesinde ing. oldukca iyi.kpds ing den 86 almıstım ama baya sacmalamama ragmen..sınavlardan da nefret ederim..italyancam idare eder ..italyan kulturdem sonra 6 ay italyada kaldım..calıstıgım yer lojstik sektorunde operasyon elemanı olarak en bilinen firmalardı.. ama gel gor ki ben de 6 kadar issiz kaldım en sikko firmalardan birine girdim yine aynı sektorde..son derece sinir bozucu ruh hastası seviyesiz yası da benden kucuk adi lise mezunu adamlarla aynı pozisyonda yok pahasına calıstım ne icin ? kariyer sonra yine oldukca kurumsal bir firmaya gectim salak bir mudurun ayak kaydırmasıyla oraya da elveda dedim .. ne bir mudur olabildim ne baska bi bok..2006 da is hayatıma basladım su anda 0 a sıfır elde var sıfırla 1 senedir issizim..?? fazla bi lafa gerek yok sanırım..Allah bildigi gibi yapsın turkiyedeki bu caresizligi ve uc kagıtcılıgı

Yorum Gönder